- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da şöyle demektedir:
"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte
Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi,
taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; Ey Müslüman, Ey
Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!" diye
haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin
ağaçlarındandır."
Ayetlerin müteşabihatı olduğu gibi hadislerin de müteşabihatı var. Yani
bazı derin hakikatleri teşbih ve benzetmelerle ifade etme söz konusudur.
İşte bu müteşabih hadislerden birisi de yukarıda bahsedilen hadistir.
Allahu alem bir tabiri şu olabilir. Ahirzamanda Tahudilerin fesadı ve
tahribatı o kadar fazlalaşak ve şımarıklık ve isyanları o kadar artacak
ki, Müslümanlar ve Hıristiyanların birleşmesine ve beraber hareket
etmesine sebep olacaktır. Bu beraberlikten sonra Yahudilerin karşısında
birtek kuvvet olup onları perişan edeceklerdir.
Tüm dünyada Yahudilere karşı ciddi bir anti pati oluşacağından herkes
her türlü yayın – basın aletleriyle Yahudileri ele verip haber verecek
ve ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Bu durumun ifrat derecede oluşunu
Peygamberimiz ( a.s.m ) taşlar ve ağaçlar bile haber verecek diye ifade
buyurmuşlardır.
Muhbir-i Sâdık böyle haber vermiştir. Önünde sonunda, gerçekleşecektir.
Şimdilerde, nihâî sonlarına kavuşacakları mahall-i Mev'ûd'da toplanmaya
devam ededursunlar, insanlık vicdan-ı âmmesinde, yiyecekleri nihâî
tokadın fetvasını verdirecek zulümlerine devam ededursunlar. Taş ve
ağacın konuşmasıyla teşbih edilen insanlık vicdan-ı âmmesinin
aleyhlerine dönme vetiresi tamamlanıncaya kadar, mazlumun âhı hedefine
varacak, mazlum vicdanlarda çoktan verilmiş olan hükmün infazı için,
gerekli maddî imkanlar da sağlanmış olacaktır.
2- Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu
vesselâm) buyurdular ki:
"Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyamet
gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa İbnu Meryem de iner. Bu
Müslümanların reisi: "Gel bize namaz kıldır!" der. Fakat Hz. İsa
aleyhisselam: "Hayır! der, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak siz
birbirinize emîrsiniz!" (Müslim, İman 247.)
Hadis, kıyamete kadar, yeryüzünde İslam'ın devam edeceğini, hem de
açıktan açığa mücadele edecek bir güç ve kuvvete sahip olarak devam
edeceğini ifade eder. Bu ifade İslam'a karşı olan güçlerin devam
edeceğini de ifade eder. Ancak, İslam'ın kesin bir mağlubiyetle her
tarafta sindirilmiş, gizlilik içinde, gayr-ı müessir, mahdud ferdler
arasında devamı suretinde değil, muzafferâne, açıktan açığa mücadelesini
yapabilen bir haşmet içerisinde devam edeceğini ihbar etmektedir. Bu
ihbar-ı nebevî, mü'minlerin gelecek hakkında ye'si atmaları için yeterli
bir müjdedir. Tarih boyu Müslümanlar çeşitli işkence, hakaret,
muhaceret, mağlubiyet vs. zilletleri tatmışlarsa da, hiçbir zaman kesin
bir yenilgiyle yok edilememişlerdir. Aleyhissalâtu vesselâm, bu halin
kıyamete kadar devam edeceğini, yeryüzünün bazı bölgelerinde sindirilmiş
olsalar bile, diğer bir kısım bölgelerinde tevhid bayrağının
dalgalanacağını haber vermektedir.
Kütüb-i Sitte - Prof. Dr. İbrahim Canan